Hastanelerimiz

Bilgi:

Sağlık Bakanlığı Tarafından Yapılan Sağlıkta Kalite Değerlendirmesinde Son 6 Yıldır Mersin'de En Yüksek Puanı Almanın Grurunu Yaşıyoruz.

Detay

Özel Yenişehir Hastanesi

Kardiyoloji

EFOR TESTİ

Efor testi, kalp damar hastalığı varlığının araştırılması, bilinen kalp damar hastalığında tedavinin etkinliğinin saptanması, eforla beraber kalp atışlarında düzensizliğin yani aritminin meydana gelip gelmediğinin tespit edilmesi, çeşitli kalp hastalıklarında hastanın efor yapabilme kapasitesinin araştırılması ve nihayetinde hipertansiyonda eforun kan basıncının üzerine etkilerinin tetkik edilmesi için başvurulan bir testtir. Efor testi sırasında, hasta bir koşu bandı üzerinde yürür. Yürüyüşün hızı ve eğimi doktor tarafından ayarlanarak kalp hızının artması sağlanır. Treadmill testi kişinin yürüme bandında belli hızlarda yürürken, seri olarak EKG’lerinin çekilmesi, tansiyonunun ölçülmesi yöntemi ile yapılan bir tetkiktir. İstirahat anında EKG’de tespit edilemeyen anormal bulguların efor sonrası tespit edilmesini sağlar. Efor testi kalp hastalıklarının erken tanı ve teşhisinde büyük kolaylıklar sağlamaktadır. Doğruluk payı 70%’ lerde olmasına rağmen tekrarlanabilir ve basit bir test olması büyük avantajlar sağlamaktadır.

EKG (ELEKTROKARDİOGRAFİ)

Kalp kasının ve sinirsel iletim sisteminin çalışmasını incelemek üzere kalpte meydana gelen elektrik faaliyetlerinin kaydedilmesidir. Bir akım yükselteci (amplifikatör) tarafından yükseltilen gerilimler genellikle ısıya duyarlı kağıt üzerine kaydedilir. Kalbin elektrik faaliyeti ile meydana gelen potansiyel değişiklikleri, kalp çevresindeki dokuların ve bilhassa kanın yardımı ile bütün vücuda aynı anda yayılır. Vücudun çeşitli yerlerine konan iletici uçlar (elektrotlar) vasıtasıyla ortaya çıkan elektrik değişiklikleri yükseltilerek kaydedilir. EKG kalp hastalıklarının teşhisinde hekimin muayenede bulduğu araz ve belirtiler ile birlikte değerlendiğinde, diğer tahlil ve filmler de göz önünde bulundurulduğunda yardımcı olur.

 

 

 

YÜZEYSEL EKO (TRANSTORASİK EKOKARDİYOLOJİ)

Ekokardiografi kalp yapısı ve performansının ses dalgaları yolu ile (ultrason) incelenmesidir. Radyasyon içeren bir yöntem olmaması, işlem sırasında herhangi bir ilaç kullanılmaması sayesinde, hamileler ve yeni doğmuş bebekler dahil herkese, hiçbir risk ve acı yaratmadan uygulanabilir. İşlem sırasında hastadan bir sedyede yatması istenir. Üzerine yalıtkan özelliği bulunan, su bazlı bir jel sürülen ve probe adı verilen ses dalgası gönderen cihaz doktor tarafından göğüs bölgesinde çeşitli pozisyonlarda tutularak, kalbin görüntülenmesi sağlar. Bu görüntüler üzerinde çok detaylı ölçüm ve analizler yapılır. Kalbin yapısal tüm hastalıkların tanısı, (kalp büyümesi, kalp kası hastalıkları, kalp kapak hastalıkları, hipertansif kalp hastalıkları, kalp yetmezlikleri, kalp zarı hastalıkları, kalp içi kitleler, pıhtılar, kalp tümörleri, doğumsal kalp anormallikleri, hatta aort denilen vücuttaki en büyük çaplı damara ait hastalıkların) ekokardiyografi işlemi ile konur. Ekokardiyografi rutinde uygulanan yöntemdir. Randevuya gelirken özel bir hazırlık yapmanız gerekmez. Sonucu tetkik sonrası hemen verilmektedir.

 

TRANSÖZOFAGEAL EKOKARDİOGRAFİ (TEE)

TEE ölçümü hastanın göğüs yapısı (akciğer hastalığı, deforme vs nedenlerle) yeterli kalitede ekokardiyografik görüntü vermediğinde ya da kalp içi oluşumları daha yakından görerek değerlendirme gerektiğinde başvurulan bir yöntemdir. TEE endoskopik bir incelemedir. Özellikle kalp deliklerinin ve kalp içi pıhtıların tespit edilerek tedavilerin şekillendirilmesinde önemli bir role sahiptir. Ağız yolundan yemek borusuna indirilen ince bir tüp (probe) ile kalbin arka komşuluğuna erişilir ve çok net, ayrıntılı görüntü alınır. Klinik duruma göre işlem sedasyon altında hafif bir uyku hali oluşturularak yapılabilir. Sonucu tetkik sonrası hemen verilmektedir

RİTİM (EKG) HOLTER

Cep telefonu gibi kemere bağlanan bir cihazdır. 3-4 adet kablosu, elektrotlar (yumuşak plastikten yapılı 3-4 cm çapında yapışkanlı malzeme) aracılığıyla göğse tutturulur. Kişi günlük normal yaşamını sürdürürken cihaz planlanan zaman boyunca kalp elektrosunu kaydeder. Süre sonunda cihaz çıkarılarak alınan kayıtlar bilgisayarda analiz edilir. Bu alet sayesinde muayene sırasında görülmeyen fakat gün içerisinde kısa süreli olup geçen çarpıntılar, göğüs ağrıları, baygınlık hissi gibi kalpten kaynaklanan tüm ritim bozuklukları tespit edilebilir. Holter tetkiki öncesinde kullanılan ilaçların kesilip kesilmeyeceği doktora danışılmalıdır. Holter cihazı takıldıktan sonra özellikle şikayetleri oluşturan olaylar, kahve tüketimi, merdiven çıkma v.s gibi, tekrarlanmalıdır.

TANSİYON HOLTER (24 SAATLİK AMBULATUAR KAN BASINCI ÖLÇÜMÜ)

Hastaların gün boyu tansiyonunun sık aralıklarla ölçülerek, tansiyon ve nabzı kaydetmesidir. 24-72 saat arasında yapılan ölçümlerle önceden hipertansiyonu olmayan hastalarda erken teşhis sağlanabilir. Tansiyon holter ile hastaların gün boyu tansiyonlarının sık aralıklarla ölçülerek, gün içindeki aktiviteleri sırasında, uykuda, dinlenme esnasında, tansiyonu ve nabız sayısı kaydedilmektedir. Böylelikle uzun süreli hipertansiyonu olan hastaların, günün hangi saatlerinde tansiyon değerlerinin yükseldiği saptanarak, tedavi düzenlenir. Daha önceden hipertansiyonu olmayan hastalarda erken teşhis konularak, tedaviye yönlendirmede yardımcı olur.

KORONER ANJİOGRAFİ

Koroner Anjiyografi, kalbi besleyen atardamarların hastalığının tespitinde kullanılan bir yöntemdir. Kalp damar hastalığı nedeniyle oluşur. Koroner anjiyografi de kalbi besleyen atardamarların hangi bölgesinin ne kadar daraldığını ya da tıkandığını tespit eder. Kalp damarlarındaki darlık veya tıkanıklıkları belirleyerek, tedavinin gerektiği gibi yönlendirilmesini sağlar. Koroner anjiyografide girişim yeri olarak kasık ya da kol atardamarları kullanılır. Girişim yerindeki atardamara önce kılıf yerleştirilir, bu kılıf vasıtasıyla farklı kateterler kullanılarak, kalp damarlarının başlangıç kısmına verilen opak madde (boyalı madde) ile damar yapısı görüntülenir. Koroner anjiyografi özel konuşlandırılmış anjiyo salonlarında gerçekleştirilir. İşlem bittikten sonra girişim yerindeki atardamara yerleştirilen kılıf çıkarılır, o bölgeye baskı yapılarak kanamanın durması sağlanır. Sıkı bandaj yapıldıktan sonra hasta yatağına alınır. Genellikle kasık bölgesinden yapılan anjiyografi günümüzde el bileğinden de (radial arter) yapılabilmektedir. Her iki giriş yolu ile aynı görüntüler elde edilmektedir. El bileğinden anjiyonun en büyük avantajı, hastaların anjiyo sonrası hemen ayağa kalkabilmeleridir. Daha güvenli bir yöntemdir. Anjiyo lokal anestezi ile yapılır. Rahatlatıcı ilaç ile hasta hafif uyutulabilir. Genellikle anjiyo 10 dakikada tamamlanmaktadır. Bazı hallerde (bypasslı hastalar, daha önce değişik kalp ameliyatları geçirmiş hastalarla, kasık ya da kol damarlarında tıkanma olan hastalarda v.s.) bu süre uzayabilir. Kasık bölgesinden anjiyo yapılan hastalar 4-6 saat, el bileğinden anjiyo yapılan hastalar ise 2 saat sonra genel durumu uygunsa ve doktoru onaylarsa taburcu edilir.

PERKÜTAN TRANSLÜMİNAL ANJİOPLASTİ(PTKA)-STENT

PTKA ve/veya stent, koroner anjiyografi sonrasında saptanmış olan kalbi besleyen damarlardaki daralma ya da tam tıkanmaların tedavisinde kullanılan yöntemlerdir. PTKA ve / veya stent koroner anjiyografi gibi anjiyo laboratuvarında hasta uyutulmadan, giriş yerine lokal anestezi kullanılarak yapılır. İşlem süresi değişkendir. İşlem bitiminde hasta doktorunun önerisine göre uygun servise alınır. Koroner balon anjiyoplasti özel dizayn edilmiş malzemeler kullanılarak yapılır. Önce girişim yerine yerleştirilmiş kılıf vasıtasıyla kateter yerleştirilir bu kateterin içinden ilerletilen çok ince kılavuz telle damar darlık bölgesinden geçirilir. Bu kılavuz tel üzerinden balon kaydırılarak hasta bölgeye ulaştırılır. Daha sonra bu balon dışarıdan sıvı verilerek şişirilir ve darlığın açılması sağlanır. Sonrasında yapılan kontrolde açılmanın yeterli olduğunu tespit edilmesiyle işlem sonlandırılır. Düzgün açılma temin etmek nadirdir. Ayrıca ileride tekrar daralma riskini azaltmak için stentler %95 hastada tercih edilmektedir. Başta, sadece çıplak, özel, paslanmaz nitelikteki metalden oluşan stentler kullanılmaktayken, günümüzde teknolojik ilerlemeye de bağlı olarak ilaç salınımlı nitelikte yeni ve farklı stentler de kullanılmaktadır. Hangi durumda hangi stentin kullanılacağına doktorun hasta ile konuşarak karar vermesi, doğru tedavi için tercih edilmesi gereken bir yoldur. PTCA stent, hastanın bir gün hastanede yatışını gerektiren bir uygulamadır. Ancak el bileğinden yapılan girişimlerde aynı gün taburcu olma imkanı mevcuttur. Hasta; doktor uygun gördüğü takdirde taburcu edilir. 2 gün ev, 15 gün iş istirahatı ile birlikte, 15 gün boyunca stresli ortamlardan, cinsel ilişkiden uzak durması çok önemlidir. Hastanın istirahat sonrası uçak yolculuğu ve uzun kara yolculuğuna çıkabilmesi de, doktorunun önerisine göre belirlenmektedir.

PTKA ve/veya stent, koroner anjiyografi sonrasında saptanmış olan kalbi besleyen damarlardaki daralma ya da tam tıkanmaların tedavisinde kullanılan yöntemlerdir. PTKA ve / veya stent koroner anjiyografi gibi anjiyo laboratuvarında hasta uyutulmadan, giriş yerine lokal anestezi kullanılarak yapılır. İşlem süresi değişkendir. İşlem bitiminde hasta doktorunun önerisine göre uygun servise alınır. Koroner balon anjiyoplasti özel dizayn edilmiş malzemeler kullanılarak yapılır. Önce girişim yerine yerleştirilmiş kılıf vasıtasıyla kateter yerleştirilir bu kateterin içinden ilerletilen çok ince kılavuz telle damar darlık bölgesinden geçirilir. Bu kılavuz tel üzerinden balon kaydırılarak hasta bölgeye ulaştırılır. Daha sonra bu balon dışarıdan sıvı verilerek şişirilir ve darlığın açılması sağlanır. Sonrasında yapılan kontrolde açılmanın yeterli olduğunu tespit edilmesiyle işlem sonlandırılır. Düzgün açılma temin etmek nadirdir. Ayrıca ileride tekrar daralma riskini azaltmak için stentler %95 hastada tercih edilmektedir. Başta, sadece çıplak, özel, paslanmaz nitelikteki metalden oluşan stentler kullanılmaktayken, günümüzde teknolojik ilerlemeye de bağlı olarak ilaç salınımlı nitelikte yeni ve farklı stentler de kullanılmaktadır. Hangi durumda hangi stentin kullanılacağına doktorun hasta ile konuşarak karar vermesi, doğru tedavi için tercih edilmesi gereken bir yoldur. PTCA stent, hastanın bir gün hastanede yatışını gerektiren bir uygulamadır. Ancak el bileğinden yapılan girişimlerde aynı gün taburcu olma imkanı mevcuttur. Hasta; doktor uygun gördüğü takdirde taburcu edilir. 2 gün ev, 15 gün iş istirahatı ile birlikte, 15 gün boyunca stresli ortamlardan, cinsel ilişkiden uzak durması çok önemlidir. Hastanın istirahat sonrası uçak yolculuğu ve uzun kara yolculuğuna çıkabilmesi de, doktorunun önerisine göre belirlenmektedir.

GEÇİCİ KALP PİLLERİ

Kalpteki uyarı merkezinin yeterli hızda uyarı oluşturamaması veya oluşan uyarıcının alt merkezlere iletilememesi nedeniyle kalp atışlarının aşırı yavaşlaması halinde, hastanın normal yaşamını sürdürebilmesi için kalp atış hızını sağlamak üzere vücuda yerleştirilen kalp pillerine gereksinim duyulur. İşlem genelde lokal anestezi ile boyunda, göğüste veya kasıkta kalbe giden büyük toplar damarların içinden elektrot denilen ince tellerin kalbin içine yerleştirilmesi ve bunun vücut dışındaki bir jeneratöre bağlanması şeklinde yapılır. Bu işlem yatak başında yapılabileceği gibi röntgen cihazı altında da yapılabilir. İşlem genelde 20-30 dakika sürer. Geçici pil gereksinimi ortadan kalktığında, kalbin içine yerleştirilen tel dışarı çıkarılır.

KALP PİLLERİ

Dünyada milyonlarca kişi kalp pili taşımaktadır. Bu ileri teknoloji ürünü küçük cihazlar, kalp hızının yavaşlamasını engellemekten kalp yetersizliğini tedavi etmeye, kalbe pompa görevi yapmaktan ani ölümleri engellemeye kadar birçok amaç için kullanılmaktadır. Takıldıktan sonra yaşanılan şikayetleri ortadan kaldıran cihaz, hastanın yaşam kalitesini artırarak normal hayata dönmesine yardımcı olmaktadır. Temel olarak 3 çeşit kalp pili vardır: Kalp hızı yavaşlamasını engelleyen tek kablolu ve 2 kablolu piller, kalp yetersizliği tedavisi için kullanılan 3 kablolu piller ve kalpteki yüksek ritme bağlı kalbin pompa görevini yapamaması durumunda elektroşok vererek hayat kurtaran piller yani defibrilatörler. Kalp pili, kalp ritim bozuklukları olan ve yaşamlarını normal şekilde sürdüremeyen insanlara takılır. Bu hastalar kalp pili yardımı ile normal yaşam düzenlerine dönebilmektedirler. Bu insanlar tekrar işe gidebilirler, ev işlerini yapabilirler, araba kullanabilirler, yolculuk edebilirler, yüzebilirler, hobilerine ve cinsel yaşamlarına devam edebilirler. Kalp pili taşıyan insanlar, kalp pili kimlik kartlarını her zaman yanlarında taşımalıdırlar. Yolculuk ederken gittikleri yerdeki en yakın klinikleri öğrenmelidirler. Kalp pili takıldıktan sonra mutlaka performansının izlenmesi gerekmektedir. Aslında kendisi de küçük bir bilgisayar olan kalp pili, dışarıdan başka bir bilgisayar yardımıyla telemetrik yöntem denen bir yöntemle okunabilmektedir. Bu sayede, hastanın kalp hızı nasıl seyretmiş, kalp pili ne kadar çalışmış, kendi ritmi zaman zaman ortaya çıkmış mı, hep kalp piline mi bağlı kalmış, başka ritim bozuklukları olmuş mu gibi bilgilere ulaşılıyor. Ayrıca pilin kaç voltta çalışması gerektiğini ya da kalp hızını tutması gereken değerleri, kalp piline dışarıdan programlamak mümkündür. Hasta, pilin ortalama dayanma süresi olan 8-10 yıl boyunca her 6 ayda bir kontrole gelmek zorundadır. Pilin biteceği önceden saptanabildiği için bu kontroller çok önemlidir.

ELEKTROFİZYOLOJİK ÇALIŞMA

Elektrofizyolojik çalışma, elektrofizyoloji/anjiyografi laboratuarında kasık damarlarına yerleştirilen ince kılıflardan geçirilerek, kalbe elektrod kateter denilen ince kabloların yerleştirilmesiyle gerçekleştirilen girişimsel bir tanı ve tedavi yöntemidir. Kalbin içinden doğrudan alınan elektrik sinyalleri gelişmiş bilgisayarlar aracılığıyla değerlendirilerek normalden sapmalar araştırılır. Bu sayede kalbin ana merkez uyarı sisteminin iyi çalışıp çalışmadığı ve uyarıları ileten sistemin işlevini güvenle görüp görmediği anlaşılabilir. Çoğu kez hızlı atma şeklinde çarpıntı yakınması olan hastalarda, hastanın yakınma nedeni olan hızlı atışlar özel yöntemlerle kalbin içine yerleştirilen bu kablolardan verilen uyarılarla oluşturularak meydana geliş nedenleri araştırılır. Kısa devrelerin varlığı saptandığında radyo dalgalarından oluşan özel bir akım noktasal enerji uygulanarak taşikardi tamamen tedavi edilebilir. Bu yolla bugün hızlı kalp atışı şeklindeki çarpıntıların (taşikardi) çoğunun kalıcı tedavileri olanaklı hale gelmiştir. Tanısal amaçla yapılan elektrofizyolojik incelemeler 30-60 dakika sürer. Eğer tedavi edici bir girişim gerekirse bu, 1-4 saat kadar sürebilecek bir işlemdir.

 

KATATER ABLASYONU

Kateter ablasyonu, radyo dalgaları verilerek yapılan ritim bozukluğu tedavisidir. Bu yöntem ilaçlarla denetim altına alınamayan ritim bozukluklarında ya da hastaların yaşam boyu ilaç almayı istememeleri halinde uygulanır. Bazı durumlarda ritim bozukluğu yaşamı tehdit edebilecek denli önemli olabilir. Böyle durumlarda doğrudan kateter ablasyon yöntemi uygulanması gerekebilir. İşlem temelde lokal anestezi ile iğne giriş yerleri uyuşturularak, bazı durumlarda da genel anestezi altında yapılır. İşlem sırasında hastanın kendisini rahat hissedebilmesi için sakinleştirici ilaç yapılabilir. Kateter ablasyonu ile kalbin hızlı atma şeklindeki ritim bozukluklarının tedavisinin başarı olasılığı, tedavisi hedeflenen çarpıntının türüne, kısa devrenin yerine göre % 70-100 arasında değişir. Başarıdan çarpıntının bir daha olmamak üzere tedavisi anlaşılır. Başarılı uygulamadan sonra çarpıntının tekrarlama olasılığı ritim bozukluğunun türüne göre değişir. Örneğin kalpte kısa devrelere bağlı çarpıntılarda bu olasılık % 3-5 arasındadır.

AORT KAPAK DARLIĞI TEDAVİSİ  (TAVİ YÖNTEMİ)

Yaşla birlikte aort kapağında kireçlenme görülebilmekte ve kapak iyi açılıp kapanamamaktadır. İleri yaşa bağlı olarak ortaya çıkan aort kapak daralması daha çok erkeklerde görülmektedir. Kardiyolojide devrim niteliğinde değerlendirilebilecek TAVI yöntemiyle, aort kapağının içine ameliyatsız kateter yardımıyla yeni kapak konulmaktadır. Bu yöntemle, göğüs açılmadan kapak değişimi sağlanmaktadır. Kalbi durdurmadan ve göğsü açmadan kalbe damardan kateter yolu ile ulaşıp daralmış olan kapağın genişletilmesi ve bu genişletilmiş olan bölgeye yeni bir kapağın yerleştirilmesi işlemi olan TAVI, açık cerrahinin uygulanamadığı ya da yüksek riskli olduğu hastalarda kullanılan bir yöntemdir.

MİTRAL VALVÜLOPLASTİ

Mitral darlığı; çocukluk çağı hastalığı olan ‘Akut Romatizmal Ateş’ hastalığının kalp kapaklarının tutulmasına bağlı olarak ileri dönemde belirti veren bir hastalıktır. Mitral darlık, kanın kalp içerisindeki odacıkların birinden diğerine geçişi zorlaştıracak biçimde daralmasıdır. Bu nedenle kan akciğerlerde su şeklinde birikir. Bu da kişinin nefes darlığı hissetmesine neden olur. Hafif darlıklarda ilaç tedavisi yeterlidir ancak orta ve ileri derecedeki darlıklarda Mitral Valvüloplasti ya da açık kalp ameliyatı yapılır. Mitral valvüloplasti kasıktan kateterle girilerek yapılan girişimsel bir işlemdir. Bir kılıf içinden gönderilen özel bir iğne ile kalbin sağ kulakçığından sol kulakçığına aradaki perde delinerek geçilir. İğne kılıf içinden çıkarılarak aynı kılıfın içinden kılavuz tel sol kulakçığa ilerletilir. Telin hareketleri ekranda izlenir. Tel doğru yere yerleştirildikten sonra balon tel üzerinden ilerletilerek daralmış olan kapağın içine yerleştirilir. Balon kapağın dar olduğu yerde şişirilir. Böylece kapak mümkün olduğunca genişletilir. Uygun hastalara yapıldığında mitral balon tedavisi sonuçları, kalp ameliyatı geçiren hastalardaki kadar başarılıdır.

 

Mitral Valvüloplasti avantajları;

  • Lokal anestezi ile yapıldığından işlem süresince hastanın bilinci açık kalmaktadır. Sağ ya da sol kasık bölgesi uyuşturulur ve balon burada açılan küçük bir delik içerisinden kalbe ilerletilir.
  • Böylece göğüs kafesinin açılması, kalbin durdurulması ve kalp-akciğer makinesinin kullanılması ihtiyacı ortadan kalkar
  • İşlem sonrası hastalar yoğun bakım yerine serviste gözetim altında tutulur
  • Hastalar ertesi gün ayağa kalkabilir
  • Hastaların büyük çoğunluğu ertesi gün taburcu olabilir
  • Mitral balon ile kapağı açılan ve ritim düzensizliği olmayan hastalarda işlem sonrasında sürekli kan sulandırıcı ilaç kullanılmasına gerek kalmamaktadır.
  • Balon mitral valvüloplasti ile hastaların %90 kadarında şikayetlerde gerileme kaydedilir. Bu düzelme 20 yıla kadar devam edebilmektedir. Çoğu hasta en az 5 ila 10 yıl rahatlama yaşar.

 

     Doc.Dr.Ali Sabri SEYİS

     09.11.2023

Sosyal Medya :

Online Hızlı İşlemler

Online işlemler bölümünden kolay ve hızlı şekilde randevu alabilir,
tahlil sonuçlarınıza erişebilirsiniz.

Erdemli Yenişehir Hastanesi Bizi Arayın Online Laboratuvar Online Randevu